ALDIĞI ULUSLARARASI ÖDÜLLE DÜZCE’Yİ GURURLANDIRDI

Düzce Üniversitesi Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Resim Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Burhan Yılmaz, Hollanda Sinirbilim Enstitüsü ve Hollanda Kraliyet Sanat ve Bilim Akademisi ortaklığında sürdürülen Nörobilim Sanat Yarışması’nda eseriyle, 2025 yılı...

Gündem Yayın: 10 Aralık 2025 - Çarşamba - Güncelleme: 10.12.2025 12:10:00
Editör -
Okuma Süresi: 4 dk.
76 okunma
Takip EtGoogle News

Düzce Üniversitesi Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Resim Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Burhan Yılmaz, Hollanda Sinirbilim Enstitüsü ve Hollanda Kraliyet Sanat ve Bilim Akademisi ortaklığında sürdürülen Nörobilim Sanat Yarışması’nda eseriyle, 2025 yılı 15. Uluslararası Sinir Bilimi Sanatı Onur Ödülü’ne (Honorable Mention) layık görüldü.

Düzce Üniversitesi’nden yapılan bilgilendirmeye göre; ödülü açıklayan Nörobilim Sanat Yarışması Kurucusu Dr. Jacob A. Westerberg  “Bağımsız jüri tarafından 15. Uluslararası Sinir Bilimi Sanatı Yarışması’nda eserinizin mansiyon ödülüne layık görüldüğünü bildirmekten büyük mutluluk duyuyorum. Eseriniz, altı kıtadan yaklaşık 100 sanatçının katıldığı bir yarışmada dört mansiyon ödülünden biri olarak seçildi. Ayrıca, Sessizlik Serisi önümüzdeki aylarda Sinir Bilimi Dergisi'nde bir bakış açısı makalesinde yer alacak.” şeklinde konuştu.

Ödül alan Sessizlik Serisi adlı eseri hakkındaki kavramsal yönü şu şekilde açıklayan Düzce Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Burhan Yılmaz, şunları kaydetti: “Sessizlik Serisi adlı seride 3 adet tuval üzerine akrilik boya ile gerçekleştirdiğim eserlerde, siyah beyaz ve gri tonlarda görüntüler oluşturdum. Bu resimlerin üzerine ana renklerde dikey ve düzensiz renkli çizgiler ekleyerek renksiz alanlar ve renk alanlarının ayrışmış bir görünümünü oluşturmayı denedim. Bu şekilde, renksiz bir eserde renk alanları yanılsaması oluşturulmasını araştırıyorum. Bu estetik deneyimin, renk algısı üzerinde beynin algılama ve yorumlama rolüyle alakalı olması, eserin neuroscience ile ilişkisini ortaya koymaktadır. Aslında bu görsellik ve mantık biraz da empresyonizm ve puantilizm gibi sanat akımlarının resim pratiğini hatırlatmaktadır.

Bu eserde, Renk Algısı ve Beynin Yorumlayıcı Rolüne ilişkin bazı noktalar olduğu ileri sürülebilir. Beyin, ışık dalga boylarını işleyerek ışığı ve nesnelerin görünüşlerini “renk” olarak algılar. Ancak bu algı mutlak değil, bağlama göre değişir. Bu bağlamda, Simultane Kontrast bir rengin çevresindeki renklerden etkilenerek farklı algılanması bilgisi önemlidir. Çünkü eserde renksiz yüzey üzerine eklenen renkli çizgiler, tüm alanın renkliymiş gibi algılanmasına neden olmaktadır.

Eserin Nörobilim ile ilişkisinin kurulmasında beyinde görsel işleme ve renk algısı konusu ile ilişkili bazı öğeler sıralanabilir.  Görsel korteksin özellikle V1, V2 ve V4 bölgelerinde form ve renk kontrastını işlediği bilinmektedir.  Siyah beyaz alanda, renkli çizgiler bu alanları uyararak tüm kompozisyonun renkli olarak algılanmasını sağlayabilir.  Bu, Nörobilim alanında öngörücü kodlama (predictive coding) olarak bilinen bir kavrama denk düşer. Beyin, eksik bilgiyi geçmiş deneyimlere ve bağlama dayanarak tamamlar.

Sonuç olarak önerilen eserin, sanat ve algı üzerine Nöroestetik Perspektif açısından değerlendirmesi yapıldığında izleyicinin yalnızca görsel katılımının yanı sıra kavramsal düzeyde katılımını da sağlar. Görsel gerçekliğin inşasına dair farkındalık yaratır. İzleyiciyi algının ve sinir bilim ile estetik süreçlerin doğasına dair düşünmeye teşvik eder. Dahası renksiz olanın "renkli" gibi hissedilmesi, duyusal illüzyonun estetikle buluşmasının sağlanmasıyla sonuçlanır.”

  

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.