‘DIŞARIDA YEMEK LÜKS OLDU’
Son dönemde her alanda olduğu gibi yeme-içme sektöründe de baş gösteren pahalılık, vatandaş lehine yeni kararların uygulamaya konmasına neden oldu.
Ticaret Bakanlığı’nın lokanta, restoran ve kafe gibi işletmelerde müşterilerin rahatlıkla görebileceği şekilde fiyat listesi konulması kararı, 1 Ocak 2024’ten itibaren zorunlu olacak. Artan şikayetler üzerine alınan müşteri odaklı bu gelişme hakkında sokağın nabzını tuttuk. Düzceliler, bir restorana girildiğinde fiyatları bilerek sipariş vermenin daha rahatlatıcı olduğuna dikkati çekse de görüşlerini aktaranların çoğunluğu, “Artık dışarıda yemek yemek lüks oldu.” yorumunda birleşti.
Lokanta, restoran, kafe ve benzeri işletmelerin sunduğu mal ve hizmet fiyatlarında, sürekli fiyat artışları yapıldığı ve bunların fiyat listesi ve tarifeler yoluyla tüketicilerin tam ve doğru bilgilendirilerek ekonomik çıkarlarının korunması amacının gerçekleştirilmesine engel olduğuna ilişkin son dönemde çok sayıda tüketici şikayeti Ticaret Bakanlığı’na ulaştı. Şikayetler üzerine harekete geçen bakanlık, Fiyat Etiketi Yönetmeliği'nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik hazırladı. Buna göre, 1 Ocak 2024’ten itibaren vatandaşlar, bu işletmelerin giriş kapılarında ve masaların üzerlerinde fiyatlara ulaşabilecek. Bakanlık aldığı kararla tüketicilerin bilgilendirilmesi, ekonomik çıkarlarının en üst seviyede korunması ve olabilecek mağduriyetlerin engellenmesi hedefleniyor.
Öncü Haber Merkezi olarak sokaklara inerek Düzceli vatandaşlara konuyla ilgili düşüncelerini sorduk. ‘Aylık kazancınızla dışarıda rahatça yemek yiyebiliyor musunuz, bakanlığın aldığı bu kararla ilgili ne düşünüyorsunuz?’ sorularını yönelttiğimiz vatandaşların büyük bir kısmı düşen alım gücü nedeniyle dışarıda rahatça yemek yiyemediklerini söylerken bakanlığın kararını ise yerinde buldu.
Düzceliler Öncü Haber mikrofonuna şunları söyledi:
“7 bin 500 TL’yle o mekanların fiyat listesine bakmanın da bir anlamı yok”
Nazmi Kusmuş: Aylık kazancımla dışarıda rahat bir şekilde yemek yiyemiyorum. Bütün umudumuzu kestiğimiz için hiç iç ve dışarıdaki fiyatları konuşmamızın anlamı yok. Ne söyleyebiliriz ki? Kilitlenmiş vaziyetteyiz toplum olarak. Mekâna girebilmek için belirli bir gelirin olması gerekli. 7 bin 500 TL’yle o mekanların fiyat listesine bakmanın da bir anlamı yok. Hiçbir şekilde ilgilendirmiyor. Biz haftadan haftaya bir lahana, pırasa alabilirsek… Kendi yağımızda kavrulamaya çalışıyoruz. O sosyal yaşantı artık tabanın elinden alındı.
“Artık vatandaşın restoranda yemek yemesi değil simit bile alacak durumu yok”
Abdullah Şahin: Emekli olarak dışarıda rahatça yemek yemek mümkün değil. Artık vatandaşın restoranda yemek yemesi değil simit bile alacak durumu yok. Çok mağdur durumda emeklilerimiz. Çok geç kalınmış bir karar. Doğru bir karar aslında. Çünkü ben bir restorana giderken en azından fiyatlara göz atarsam orada mağduriyet yaşamama adına böyle bir uygulamanın doğru olduğunu biliyorum ama bu yeterli bir çözüm değil. Aslında hükümetin fiyatları sürekli denetlemesi gerekiyor.
“İnsanlar ne yiyebileceğini görüp girerlerse daha uygun olur”
İrfan Er: Aylık kazancımla dışarıda kesinlikle rahatça yemek yiyemiyorum. Doğru karardır, en azından insanlar ne yiyebileceğini görüp girerlerse daha uygun olur. Herkese uyup uymadığı da belli olur.
“En azından fiyatlara bakarak yiyebiliriz”
“Dışarıda rahatça yemek yiyemiyoruz. Güzel bir şey en azından fiyatlara bakarak yiyebiliriz, oturabiliriz.”
“Herkesin bilmesi lazım ne yiyeceğini, ne kadar ödeyeceğini”
Sezai Tekin: Aylık kazancımla dışarıda rahatça yemek yiyebiliyorum. İyi bir uygulama, herkesin bilmesi lazım ne yiyeceğini, ne kadar ödeyeceğini.
“Alım gücümü yükseltmedikten sonra bunun hiçbir anlamı yok”
Ertürk Yılmaz: Aylık kazancımla dışarıda rahatça yemek yiyemiyorum. Bundan ziyade halkın alım gücünü yükseltmek, maaşlara düzenleme gerçekleştirmek yoksa bu bir çözüm değildir ki. Bununla fiyatını koyarsın ama fiyat yüksek halk ulaşabiliyor mu buna? Hayır. Alım gücümü yükseltmedikten sonra bunun hiçbir anlamı yok.
